Amerikalı araştırmacılar, "e-Taste" adını verdikleri yenilikçi bir sistemle yiyecek ve içeceklerin tatlarını dijital verilere dönüştürerek kimyasal yöntemlerle taklit etmeyi başardılar. Bu sistem, temel beş tat olan tatlı, ekşi, tuzlu, acı ve umami'ye karşılık gelen kimyasalları kullanarak çalışıyor. Sensörler aracılığıyla tatlar dijital verilere dönüştürülüyor ve dilin farklı bölgelerine aktarılıyor. Deney sonuçları, sistemin tatları taklit etme başarısının %70 ile %87 arasında olduğunu gösteriyor.
Sistem, farklı tatlardaki yiyeceklerin sanal gerçeklik ortamlarında deneyimlenmesini sağlayarak, teknolojiyi daha da zenginleştirecek bir potansiyele sahip. Araştırmacılar, limonata, pasta, sahanda yumurta gibi karmaşık tatları bile başarılı bir şekilde taklit edebildiklerini belirtiyorlar. Bu teknoloji, sadece eğlence sektörüne değil, aynı zamanda biyomedikal araştırmalar, çevrim içi alışveriş, uzaktan eğitim, kilo kontrolü ve fiziksel rehabilitasyon gibi çeşitli alanlarda da fayda sağlayabilir.
Henüz baharatlı ve yağlı tatları tam olarak taklit edemese ve koku gibi diğer faktörleri göz ardı etse de, "e-Taste" gelecekte daha da geliştirilmesi hedeflenen umut vadeden bir teknoloji. Araştırmacılar, sistemin geliştirilmesiyle birlikte sanal gerçeklik deneyimlerinin daha gerçekçi hale geleceğini ve farklı alanlardaki uygulamaların daha da yaygınlaşacağını öngörüyor. Araştırmanın sonuçları, "Science Advances" dergisinde yayınlandı.
