Zonguldak'ta görev yapan öğretmen Samet Terzi, lise yıllarındaki koleksiyon tutkusunu 5 öğrencili köy okulunda bir müzeye dönüştürdü. Koleksiyonculuğa tarih dersi ödeviyle başlayan Terzi, zamanla eski eşyalara olan ilgisini artırarak okul koridorunu çeşitli tarihi eserlerin sergilendiği bir alana çevirdi. Müzede dokuma halılardan eski Türkiye haritasına, tarımda kullanılan ahşap aletlerden yöresel kıyafetlere kadar birçok farklı eser bulunuyor. Terzi'nin amacı, öğrencilerine milli ve manevi değerleri öğretirken, teknolojik gelişmeleri ve bilimsel süreçleri yaşatarak aktarmak.
Müze, Terzi'nin 9. sınıfta aldığı bir dönem ödeviyle ortaya çıkan koleksiyon tutkusunun bir sonucu. Öğretmen, eski paraları ve onların hikayelerini araştırarak başladığı bu serüveni, zamanla daha geniş bir yelpazeye yaydı. Öğrencilerin ve köy halkının desteğiyle zenginleşen müze, yaşayarak öğrenme prensibini benimseyerek öğrencilere geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor. Terzi, çocukların gözündeki pırıltının en büyük karşılık olduğunu belirtiyor.
Müze, sadece tarihi eserleri sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda öğrencilerin hayatla bağ kurmasını sağlıyor. Öğretmen, öğrencilerine teknolojik aletlerin gelişimini, milli ve manevi değerleri ve bilimsel süreçleri deneyimleyerek öğretmeyi hedefliyor. Müzede sergilenen eserler, öğrencilerin hem geçmişi tanımasını hem de geleceğe dair merak uyandırmasını sağlıyor. Öğrenciler, müzeyi ziyaret ederek hem eğleniyor hem de öğreniyorlar.
