Eğitimin temel amacı, bireyleri yaşam kalitesi, sürdürülebilirlik ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yetiştirmektir. Ancak günümüzdeki sınav odaklı eğitim sistemi, zaman, kaynak ve enerji kullanımında israfa yol açmaktadır. İncir çekirdeğini doldurmayan konularla zaman harcarken, önemli meseleleri ya görmezden geliyor ya da ertelemekteyiz. Bu durum, projelerin yarım kalmasına ve “Türk gibi başla Alman gibi bitir” sözünün sıkça tekrarlanmasına sebep olmaktadır.
Türkiye Yüzyılı'na girerken su kaynaklarının önemi giderek artmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte kuraklık tehlikesi kapıdadır. Yeraltı sularının tükenmesi, barajların kuruması ve su kaynaklarının bilinçsizce kullanılması endişe vericidir. Tarımda kullanılan yeraltı sularının azalması ve vahşi sulama yöntemleri gibi sorunlar, suyun doğru yönetimi konusunda acil önlemler alınmasını gerektirmektedir.
Su kaynaklarını korumak, vatandaşlık görevi olmasının ötesinde, geleceğimizi şekillendirecek hayati bir zorunluluktur. Su yönetimi ve bilincinin ilkokuldan itibaren tüm topluma aşılanması, israfın önlenmesi ve sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in de belirttiği gibi, suyun bilinçli kullanımı ve israfın önlenmesi, geleceğimiz için hayati öneme sahiptir.
