Dünya ekonomisi, son yıllarda benzeri görülmemiş bir servet yoğunlaşmasına tanık oluyor. Milyarderlerin servetleri katlanarak artarken, yoksulluk içinde yaşayanların sayısı ise değişmeden kalıyor. Oxfam’ın raporlarına göre, milyarderlerin serveti 2024'te her gün ortalama 5.7 milyar dolar artarak 2 trilyon dolara ulaştı. Bu durum, küresel ekonominin yalnızca zenginler için çalıştığı yönündeki endişeleri artırıyor.
Milyarderlerin servetindeki artışın ardında yatan nedenler arasında servet transferleri, sömürgecilik mirası ve küresel finans sistemleri yer alıyor. Özellikle Küresel Kuzey'deki zenginlerin, Küresel Güney'den büyük miktarda kaynak çektiği belirtiliyor. Bu durum, gelir eşitsizliğinin temel göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Büyük şirketlerin piyasada tekel oluşturması ve devlet politikalarını etkilemesi, eşitsizliği daha da derinleştiriyor.
Finansal sömürgecilik olarak adlandırılan bu sistem, gelişmiş ülkelerin zenginlerini beslerken, düşük ve orta gelirli ülkelerin kaynaklarını tüketiyor. Bu ülkeler, bütçelerinin önemli bir kısmını borç geri ödemelerine harcarken, iş gücü piyasalarında da büyük eşitsizlikler yaşanıyor. Rapora göre, mevcut ekonomik gidişat devam ederse, 10 yıl içinde dünya çapında en az 5 trilyoner olacak. Bu durum, sosyal adaleti tehdit eden ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
