ABD'nin ticaret politikalarına dair belirsizlikler ve artan küresel borçlanma maliyetleri nedeniyle piyasalarda dalgalanmalar yaşanırken, tahvillerdeki sert satışların azalması ve para birimlerinin istikrarını korumasıyla bir nebze sakinleşme gözlemlendi. Ancak, Asya borsaları, Wall Street'teki düşüşleri takip ederek gerileme kaydetti. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi ve Japonya'nın Nikkei endeksi önemli ölçüde düşüş gösterdi. Bu durum, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçarak güvenli limanlara yönelmesine neden oldu.
ABD borsaları, ekonomik görünüme ilişkin endişeler ve Donald Trump'ın gümrük vergileri politikalarındaki belirsizliklerin yarattığı baskıyla karşı karşıya kaldı. Trump'ın ticaret politikalarındaki ani değişiklikler piyasaları sarsarken, yatırımcılar yen, İsveç frangı ve altın gibi güvenli limanlara yöneldi. Öte yandan, Almanya'da borçlanma sınırı reformu nedeniyle yaşanan tahvil piyasalarındaki sert satışların azalması, devlet tahvillerinde yükselişe neden oldu.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), beklentilere paralel olarak faiz indirimi yaparak, son dokuz ayda altıncı kez faizleri düşürdü. ECB'nin mevduat faizini ve politika faizini düşürmesi, küresel piyasalardaki ekonomik dengeler açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Japonya'da ise devlet tahvillerindeki satışlar devam etse de, önceki günlere göre azalma gösterdi. Japonya'nın 10 ve 20 yıllık devlet tahvillerinin getirilerindeki artışlar da dikkat çekiyor.
