Ekonomi dünyası, Mart ve Nisan aylarına ait kritik verilerin açıklanmasıyla hareketli günler yaşıyor. Türkiye ve dünya ekonomisine yön verecek önemli göstergelerin yanı sıra, büyük şirketlerin bilanço tarihleri de yakından takip ediliyor. Bu veriler, yatırımcılar, analistler ve politika yapıcılar için piyasaların geleceği hakkında önemli ipuçları sunacak.
Türkiye'de özellikle dış ticaret dengesi, işsizlik oranı, enflasyon verileri, sanayi üretimi ve tüketici güven endeksi gibi temel ekonomik göstergeler merakla bekleniyor. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin genel sağlığına dair önemli bilgiler verirken, aynı zamanda para politikalarının şekillenmesinde de etkili olacak. Hazine'nin iç borçlanma programları da piyasalar tarafından yakından izlenecek.
Dünya genelinde ise ABD'den gelecek GSYH, istihdam, enflasyon ve tüketici güveni verileri, Avrupa'dan ise Almanya ve Euro Bölgesi'nin imalat ve hizmet sektörü PMI verileri, enflasyon ve işsizlik oranları, piyasaların ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bu veriler, küresel ekonominin gidişatına dair önemli sinyaller verirken, yatırım stratejilerini de etkileyebilir. Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi büyük merkez bankalarının faiz politikaları üzerinde de belirleyici olacak.
