Ocak ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından gözler, şubat ayı enflasyon beklentilerine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına çevrildi. Piyasalar, aylık %2.8-3 bandında ve yıllık %40 enflasyon beklentisiyle, TCMB'nin %45 olan politika faizinde indirim yapma olasılığını değerlendiriyor. 250 baz puanlık bir indirim beklentisi öne çıkarken, Borsa İstanbul'da temkinli bir görünüm hakim. Ekonomik programın en önemli unsurlarından biri olan enflasyon verileri, faiz kararları için kritik bir öneme sahip olacak.
TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın faiz kararları için otopilotta olmadıklarını belirtmesi, piyasalarda faiz indirim beklentilerini güçlendirdi. Şubat enflasyonu için yapılan tahminlerin düşürülmesi, faiz indirim olasılığını artırırken, gösterge tahvil faizlerindeki düşüş ve banka hisselerindeki hareketlilik bu beklentiyi destekliyor. Yabancı yatırımcıların hisse senedi alımlarına devam etmesi ve döviz kurlarındaki yatay seyir de piyasaların dikkatle takip ettiği gelişmeler arasında yer alıyor. KKM'den çözülmelerin döviz mevduatlarına kayması, finansal piyasalar üzerindeki etkileri açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Yüksek faiz oranlarının döviz kurları üzerindeki baskısı devam ederken, ABD ve Rusya arasındaki gelişmeler de küresel piyasaları etkiliyor. ABD'deki faiz indirim beklentileri, piyasalarda dalgalanmalara neden olurken, Euro'nun zayıflaması ve petrol fiyatlarındaki düşüşler de gündemde yer alıyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD tarım dışı istihdam verileri, piyasaların yönü hakkında önemli ipuçları verebilir. Borsa İstanbul'da ise trend destek noktalarından gelen tepki çıkışının gücü merakla bekleniyor.
