İktidar Medyasının Hedef Gösterme Özgürlüğü ve Gazetecilik İlkeleri

İktidar Medyasının Hedef Gösterme Özgürlüğü ve Gazetecilik İlkeleri

Son dönemde Türkiye'de gazetecilere yönelik artan baskılar ve hedef göstermeler, medya etiği tartışmalarını alevlendiriyor. İktidar medyasının, yargı süreçlerini etkilemeye yönelik haberleri ve hedef gösterme eğilimi, gazetecilik ilkeleriyle çelişiyor. Özellikle muhalif gazetecilerin yargılandığı davalarda, yargıç ve savcı isimlerinin kullanılmaması ve hatta gizlenmesi, iktidar medyasının aynı konularda farklı bir tutum sergilemesiyle çelişiyor.

Ayşe Barım örneğinde olduğu gibi, iktidar medyası tahliye kararı veren yargıçları 'skandal karar' gibi ifadelerle hedef alıyor. Bu durum, gazetecilerin yargıyı etkileme çabası olarak değerlendirilirken, muhalif medyanın aynı durumlarda isim kullanmaktan kaçınması, çifte standart eleştirilerine yol açıyor. Ayrıca, davetli geziler ve patron medyasının çıkarları da gazetecilik ilkeleriyle çelişen diğer unsurlar olarak öne çıkıyor. İş insanlarının gazetecileri Londra'ya götürmesi ve karşılığında haberlerde yer bulması, çıkar çatışması ve gazeteciliğin itibarını zedeleyen bir durum olarak değerlendiriliyor.

Gazetecilik ilkeleri, haberin doğruluğu, tarafsızlığı ve çıkar çatışmasından uzak durulmasını gerektirir. Ancak, Türkiye'deki medya ortamında iktidar yanlısı yayınlar, patron medyasının çıkarları ve davetli geziler gibi faktörler, bu ilkelerin ihlal edilmesine neden oluyor. Bu durum, okuyucu ve izleyicinin güvenini sarsarken, gazetecilik mesleğinin itibarını da zedeliyor. Medyanın, toplumun doğru ve güvenilir bilgiye erişimini sağlaması gerektiği unutulmamalıdır.