CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 1.6 milyon parti üyesinin katılımıyla ön seçim yapma kararı, erken seçim tartışmalarını alevlendirdi. Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun erken aday belirleme gerekçesiyle öne sürdüğü bu adımın arkasında, siyasi manevraların ve hesapların yattığına dair güçlü bir kamuoyu algısı bulunuyor.
Bu ön seçim, İmamoğlu'nun olası yargı süreçlerinden etkilenmemesi ve Mansur Yavaş'ın adaylık ihtimalinin zayıflatılması gibi amaçlara hizmet ediyor olabilir. İmamoğlu'nun yargı süreçlerinde mağduriyet yaratma çabası ve diploma meselesi üzerinden yaşanan tartışmalar, siyasi arenada farklı dengelerin oluşmasına neden oluyor. Öte yandan, erken seçim olmaması durumunda Erdoğan'ın aday olamayacak olması, Yavaş'ın pozisyonunu daha da önemli hale getiriyor.
Sonuç olarak, CHP'nin erken adaylık hamlesi, ekonomik sıkıntılarla boğuşan halkın gündeminden uzak bir görüntü sergiliyor. Parti içindeki çekişmelerin ve İmamoğlu'nun yargı süreçlerinin gölgesinde kalan bu hamle, kamuoyunda beklenen etkiyi yaratmaktan uzak duruyor. CHP'nin bu adımları, oyun kurucu bir güçten ziyade, kendi iç dinamiklerini dengeleme çabası olarak değerlendiriliyor.
