Son dönemde Ekrem İmamoğlu'na yönelik artan siyasi baskının ardında yatan nedenler merak konusu. Yazıda, İmamoğlu'nun potansiyel cumhurbaşkanlığı adaylığına engel olma çabalarının altında yatan farklı senaryolar değerlendiriliyor. İktidarın, İmamoğlu'nu yarış dışı bırakarak, daha az oy potansiyeline sahip ve daha muhafazakar bir rakip olan Mansur Yavaş'ı öne çıkarma ihtimali üzerinde duruluyor.
Analizler, İmamoğlu'nun Kürt seçmen nezdinde Yavaş'tan daha fazla karşılık bulabileceğine işaret ediyor. Barış sürecinin tamamlanması ve terörün sona ermesi durumunda, Kürt seçmenin Erdoğan ve Yavaş arasında kalması halinde nasıl bir tercih yapacağı tartışılıyor. Bu durumda, Kürt seçmenin sandığa gitmeyerek veya kendi adayını çıkararak, siyasi dengeleri değiştirebileceği öngörülüyor. Özellikle Selahattin Demirtaş'ın olası adaylığı, muhalefet blokunda farklı kırılmalara yol açabilir.
Sonuç olarak, İmamoğlu'nun hedef alınmasının altında, Kürt seçmen oylarının yönlendirilmesi ve muhalefetin güç dengesinin yeniden şekillendirilmesi gibi stratejik hesaplar yatıyor olabilir. Yazı, bu senaryoları değerlendirerek, Türkiye siyasetindeki olası gelişmelere dair bir öngörü sunuyor. Ancak, Türkiye'nin değişken siyasi atmosferinde her şeyin değişebileceği vurgulanıyor.
