Sosyal medya platformlarındaki olumsuz içerikler, toplum sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Yalan, iftira, hakaret ve aşağılama gibi eylemlerin kamuya açık bir şekilde sergilenmesi, insanların yüz yüze söyleyemeyeceği şeyleri rahatlıkla paylaşmasına yol açıyor. Bu durum, toplumda ahlaki değerlerin zedelenmesine ve saygısızlığın artmasına neden oluyor. Normalde kabul edilemeyecek hakaretlerin, özellikle devlet büyüklerine yönelik olarak yapılması endişe verici bir durumdur.
Ağır hakaretlerin artmasının altında yatan nedenlerden biri, bu tür davranışları normalleştiren tutumlardır. Özellikle siyasi çevreler, medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan destekler, hakaret eden kişileri cesaretlendiriyor. Muhalefet partilerinin, hakaret edenlere sahip çıkması ve onları ödüllendirmesi, bu davranışların yaygınlaşmasına zemin hazırlıyor. Bu durum, siyasette seviyesizliğin artmasına ve kutuplaşmanın derinleşmesine yol açıyor.
Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması ve hakaretlere karşı net bir tavır sergilemesi gerekiyor. Siyasi partiler, medya, sivil toplum kuruluşları, aydınlar ve sanatçılar, hakaret içeren ifadelere karşı çıkmalı ve bu tür eylemleri kınamalıdır. Hakaret edenlerin hukuk önünde hesap vermesini desteklemek, toplumda sağlıklı bir iletişim ortamının oluşmasına katkı sağlayacaktır. Siyasette rekabet, seviyeli muhalefet ve alternatifler üretmekle mümkündür.
