Ramazan ayında oruç tutan çalışanların çalışma düzeniyle ilgili önemli düzenlemeler bulunuyor. İşverenler, çalışanların iftara yetişebilmesi için erken paydos imkanı sağlayabilir ancak bu durum, yasal olarak telafi mesaisi yaptırma hakkını beraberinde getirir. İş Kanunu'na göre belirlenen ara dinlenmeleri, oruçlu çalışanlar için de geçerliliğini koruyor ve işverenlerin bu konuda herhangi bir kesinti yapma yetkisi bulunmuyor. Ayrıca, işverenlerin Ramazan boyunca yemek kartı veya benzeri yardımları kesme gibi bir hakları da bulunmuyor. Bu durum, çalışanların haklarının korunması açısından önemli bir detay olarak öne çıkıyor.
İşyerlerinde yemek hizmeti sunuluyorsa, oruç tutan çalışanlara bu hizmetin yerine nakdi ödeme yapılması gibi alternatifler değerlendirilebilir. İşveren, genel kural olarak çalışanının oruç tuttuğunu sorgulayamaz; ancak yemek hizmetinin dışarıdan sağlandığı durumlarda bu durum değişebilir. Ramazan ayında yapılan ayni yardımlar (yardım kolileri, hediye çekleri) ise çalışanların bordrolarında yer almalı ve vergi kesintisine tabi tutulmalıdır. Bu yardımlar, aynı zamanda kıdem tazminatı hesaplamalarına da dahil edilmelidir.
Vardiyalı çalışanlar dışındaki işçiler için iftar yemeği düzenlenmesi, çalışanın katılımının zorunlu olmadığı bir uygulama olarak öne çıkıyor. İşçiler, tercihleri doğrultusunda bu yemeğe katılabilir veya katılmayabilir. İşverenlerin Ramazan ayında yaptıkları nakdi yardımlar ise prime esas kazanca dahil edilmeli, aksi takdirde idari para cezası uygulanabilir. Bu durum, çalışanların haklarının korunması ve işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından kritik bir öneme sahip.
