ABD'de gözetim altında tutulmak üzere Guantanamo Körfezi'ne gönderilen göçmenlerin dış dünyayla irtibatlarının kesilmesi ve hukuki haklarının kısıtlanması, uluslararası kamuoyunda büyük endişe yaratıyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla başlatılan uygulama kapsamında, 'suçlu göçmenler' iddiasıyla Guantanamo'daki tesislerde tutulan kişilerin avukatlarıyla görüşmeleri engelleniyor ve aileleriyle iletişim kurmaları imkansız hale getiriliyor.
Guantanamo üssünün geçmişi, işkence ve hukuka aykırı uygulamalarla dolu. 11 Eylül saldırılarından sonra terör zanlılarını tutmak amacıyla kurulan bu merkez, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'ne göre, açıldığı günden itibaren aralarında çocukların da bulunduğu 779 Müslüman'ı barındırmış, bu kişilerin çoğu yargısız infazlarla karşı karşıya kalmıştır. Göçmenlerin Guantanamo'ya gönderilmesi, hukuki temsil haklarının ihlali anlamına geliyor ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ediyor.
Avukatların, Guantanamo'daki müvekkilleriyle görüşmeleri, güvenlik engelleri, ulaşım zorlukları ve iletişim kısıtlamaları nedeniyle ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Göçmenlerin mahkemelere erişimi, usule uygun yargılanma ve tutukluluk koşullarına itiraz gibi temel hakları da göz ardı ediliyor. Bu durum, Guantanamo'nun geçmişte olduğu gibi bir 'kara delik' haline gelme ve insan hakları ihlallerinin yaşanma riski taşıdığına işaret ediyor.
