Osman Müftüoğlu'nun yazısında, Silikon Vadisi'ndeki bazı zenginlerin ölümsüzlük arayışına girmesi ele alınıyor. Yazar, ölümün hayatın doğal bir parçası olduğunu ve ölümsüzlüğün mümkün olmadığını vurgulayarak, sağlıklı yaşlanma ve yaşam süresini uzatmanın yollarına odaklanıyor. Mavi bölgelerdeki insanların uzun yaşam sırlarının genetik yatkınlık, ekonomik zenginlik veya yüksek eğitim düzeyleriyle değil, yaşam tarzlarıyla ilgili olduğuna dikkat çekiliyor. Bu bölgelerdeki insanların Batılı yaşam tarzına geçmeleriyle birlikte uzun yaşam şanslarını kaybettikleri belirtiliyor.
Yazıda, DNA'mızın yaşam kitabı olduğu ve genlerimizin bu kitabın bölümlerini oluşturduğu anlatılıyor. DNA'mızdaki genler, proteinleri kodlayarak hücrelerimizi, dokularımızı, organlarımızı ve sistemlerimizi oluşturur ve yönetir. Sağlıklı yaşlanma ve uzun ömürlülüğün sırlarının bu proteinleri ve genleri doğru yönetmekle ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu yönetimin adı ise epigenom olarak tanımlanıyor. Epigenomun sırlarını çözmek, sağlıklı yaşlanma ve uzun ömürlülüğün anahtarı olarak görülüyor.
Epigenomun önemi, DNA'mızın bir donanım, epigenomun ise bu donanıma talimat veren bir yazılım olmasıyla açıklanıyor. Epigenomun, hangi genlerin açılıp kapanacağını düzenleyerek yaşam kitabımıza hangi hikâyeyi yazacağımızı belirlediği ifade ediliyor. Ölümsüzlük yerine daha mutlu, huzurlu, sağlıklı ve muhtemelen daha uzun bir ömre kavuşmanın yolu olarak epigenomun ve özellikle DNA metilasyonunun anlaşılmasına işaret ediliyor.
