PKK terör örgütünün kurucusu Abdullah Öcalan'ın, örgütün ideolojisinin ve stratejisinin iflas ettiğini itiraf eden açıklamaları, bölücü terörün sonunu getirecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Öcalan'ın, ayrı bir Kürt devleti, federasyon veya özerklik hedefinin artık geçerli olmadığını belirtmesi, örgütün temel dayanaklarını çökertti. Bu durum, örgütün Suriye kolu PYD, Avrupa yapılanması ve Türkiye'deki siyasi uzantıları tarafından da kabul edilmek istenmiyor.
Öcalan'ın çağrısına rağmen, PKK'ya bağlı grupların bu çağrıya uymayacağı ve örgütü feshetmeye yanaşmayacağı öngörülüyor. Özellikle ABD ve İsrail'in desteğini alan PYD lideri Mazlum Abdi'nin çağrıyı reddetmesi ve PKK yürütme konseyinin çeşitli şartlar öne sürmesi, bu durumu kanıtlar nitelikte. Bu durum, Türkiye'nin terörle mücadelesinde kararlılığını artıracak ve "demir yumruk" politikasının devam edeceğini gösteriyor.
Öcalan'ın açıklamaları, aynı zamanda örgütün Kürtleri temsil etmediğini ve asıl hedefin ABD ve İsrail olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, Türkiye'nin terörle mücadelesinde muhatabının kimler olduğunu netleştiriyor ve mücadele stratejisini buna göre belirlemesini sağlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları da, Türkiye'nin terörle mücadelesinde kararlılığını ve teröristleri ortadan kaldırma konusundaki azmini vurguluyor.
