Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın PKK'nın kendini feshetmesi ve silah bırakma çağrısına, Kandil'den gelen yanıtlar sürecin belirsizliğini koruduğunu gösteriyor. Öcalan'ın örgütü feshetme çağrısına karşılık, Kandil ateşkes yapma yönünde bir açıklama yaptı. Bu farklılıklar, sürecin nasıl ilerleyeceğine dair soru işaretleri yaratırken, mesaj trafiğinin ilk turunun tamamlanmasına rağmen belirsizlikler devam ediyor.
Kandil'den gelen açıklamalarda, Öcalan'ın çağrısına katılındığı ve ateşkesin başlangıç olarak kabul edildiği belirtiliyor. Ancak, PKK'nın hemen silah bırakması veya kendini feshetmesi gibi kesin ifadeler yer almıyor. Demokratik siyasetin önünün açılması ve kongre yapılması için Öcalan'ın rolüne vurgu yapılıyor. Aynı zamanda, anayasal değişikliklere işaret edilerek, sürecin pazarlık unsurları içereceği ima ediliyor. Suriye'deki PYD'nin bu sürece katılıp katılmayacağı ise ayrı bir merak konusu olarak duruyor.
Gelişmelerin ardından, DEM Parti'nin ve benzer kuruluşların tutumu önem kazanıyor. Şiddetten uzak, demokratik siyaset hedefliyorsa, Kandil'e ve PYD'ye çağrı yaparak silah bırakmalarını ve örgütlerini feshetmelerini sağlamaları gerekiyor. ABD'nin sürece olumlu yaklaşımı ise dikkat çekiyor. Ancak, ABD'nin PKK/PYD'ye desteğini kesip kesmeyeceği belirsizliğini koruyor. Bu durum, sürecin karmaşıklığını daha da artırıyor.
