Ramazan ayıyla birlikte Osmanlı mutfağının zenginliği yeniden keşfediliyor. Geleneksel Türk mutfağının kökleri aslında Osmanlı'ya dayanır. Eskiden et yemeklerinde meyve kullanımı yaygınken, zamanla tarifler değişmiş ve lezzet anlayışı farklılaşmıştır. Meyve, et yemeklerine tatlı ve mayhoş bir lezzet katmak için kullanılırdı. Örneğin, ayva ve elma, patates gibi yemeklere eklenir, kuru üzüm, erik ve kayısı gibi meyveler yahnilerde yer alırdı.
Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bu meyveli Osmanlı yemekleri, ramazan sofralarında yeniden yerini alıyor. Terkib-i Çeşidiyye, bu geleneksel lezzetlerden biridir. İçinde et, köfte ve çeşitli meyveler barındıran zengin bir yemektir. Tarifte, parça et ve köftenin yanı sıra kuru kayısı, kuru erik, badem, elma, nar ekşisi, bal, gülsuyu ve misk gibi malzemeler kullanılır. Farklı meyve ve baharatların uyumu, bu yemeğe eşsiz bir tat verir.
Yemeğin yapılışı oldukça basittir. Etler sadeyağda kavrulduktan sonra, ballı ve nar ekşili su eklenerek kısık ateşte pişirilir. Köfteler, bademler, kayısı ve erikler de eklendikten sonra elmalar yemeğe dahil edilir. Son olarak gül suyu, misk ve nişasta karışımı eklenerek yemeğin suyu koyulaştırılır. Günümüzde bulunması zor olan misk yerine farklı baharatlar da kullanılabilir, böylece farklı aromalar elde edilebilir.
