Bilim insanları, ikinci bir dil öğrenmenin hafızayı güçlendirdiğini ve ileri yaşlarda demansı (bunama) önlediğini ortaya koydu. Araştırmalar, iki dil bilen kişilerin beyinlerindeki dil bölgelerinde daha fazla hücre bulunduğunu ve öğrenme ile duygusal işlevlerle ilişkili bölgelerin hacminin arttığını gösterdi. Bu durum, ikinci bir dilin beyin sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini ve demans riskini azaltma potansiyelini işaret ediyor.
Montreal'deki McGill Üniversitesi'nden Dr. Natalie Phillips'in araştırmaları, ikinci bir dil konuşmanın beyin boyutunu artırarak daha fazla beyin rezervi sağlayabileceğini gösteriyor. Bu sayede, demansa yol açacak hasara karşı daha dirençli olunabiliyor. Ayrıca, 2024'te yapılan bir araştırmada, iki dil konuşan demans hastalarının, hafıza ve öğrenme ile ilgili beyin bölgesindeki aktivitede, tek dil konuşanlara göre daha az düşüş yaşadığı belirlendi. Bu durum, beynin güçlenmesiyle açıklanıyor.
Bu bulgular, ikinci bir dil öğrenmenin sadece dil becerilerini geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda beyin sağlığını koruyarak yaşlılıkta demans riskini azaltabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, dil öğrenimi, beyin sağlığını koruma ve yaşlılıkta bilişsel fonksiyonları destekleme konusunda önemli bir araç olarak değerlendirilebilir.
