Prof. Dr. İbrahim Öztura, epilepsinin toplumda yanlış bir algı nedeniyle 'damgalanmış' bir hastalık gibi görüldüğünü ve bu durumun tedavi sürecini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Hastaların ve özellikle gençlerin ilk nöbetin ardından hastalığı kabullenmemesi ve tedaviye yanaşmaması, ilerleyen dönemlerde daha ciddi ve hatta ölümcül nöbetlere yol açabiliyor. Öztura, epilepsinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna ve uygun tedavi yöntemleriyle hastaların önemli bir kısmının yaşam kalitesinin artırılabileceğine dikkat çekiyor.
Epilepsinin farklı türleri olduğunu ve her yaş grubunda görülebildiğini vurgulayan Öztura, özellikle büyük nöbetlerin tedavi edilmediğinde risk oluşturduğuna işaret ediyor. Gece uykusunda ortaya çıkan nöbetlerde ölüm riskinin artması, hastalığın ciddiyetini gözler önüne seriyor. Düzensiz uykunun epilepsiyi tetiklediğini belirten Öztura, gençlerin uyku düzenine dikkat etmesi gerektiğini ve epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olmadığını, genetik yükünün de düşük olduğunu ekliyor.
Öztura, epilepsi hastalarının ve ailelerinin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Hastalığın kabullenilmesi ve zamanında tedaviye başlanması, hastaların yaşam kalitesini artırırken, ölümcül sonuçların önüne geçebilir. Toplumdaki yanlış algıların değişmesi ve epilepsinin diğer bireyler gibi normal bir yaşam sürmeye engel olmadığına dair farkındalık yaratılması büyük önem taşıyor.
