Türkiye, sağlık verilerini sayısallaştırma konusunda önemli bir yol kat ederek yapay zeka alanında büyük fırsatlar yakaladı. Uzun yıllardır sağlık verisi toplayan ve bireysel sağlık verilerini değerlendiren Türkiye, geleceğe yönelik öngörüler, koruyucu sağlık uygulamaları, kişiye özel sanal asistanlar ve yapay zeka destekli uygulamalar geliştirme potansiyeline sahip. Bu sayede, Avrupa'nın birçok ülkesini geride bırakarak dijital sağlık ekosisteminde öne çıkıyor.
Sağlıkta yapay zekanın küresel pazarının 2030'da 200 milyar doları aşması beklenirken, Türkiye bu pazarda söz sahibi olma potansiyeline sahip ülkelerden biri olarak konumlanıyor. Ülke, dijitalleşme ekosistemine verdiği destekle, tüm verileri sayısallaştırarak doğru hale getirme konusunda dünya çapında önemli bir başarı elde etti. Bu başarı, dijital felaketlerle karşılaşmadan uygulamaların 'en iyi uygulama' olarak kabul görmesini ve dünya çapında ödüller kazanmasını sağladı.
Türkiye'nin sağlık alanındaki dijital dönüşümünde etik ilkelerin korunması, sistemlerin doğru öğrenilmesi ve kayıtların titizlikle tutulması büyük önem taşıyor. Sektördeki birçok paydaşın, sağlık yönetimi deneyimine sahip yöneticilerin ve siyaset kurumunun desteğiyle Türkiye, dijital sistemleri bir araç olarak kullanarak başarılı bir takım oyunu sergiliyor. Bu iş birliği, vatandaşlardan karar vericilere kadar herkesin aynı hedef doğrultusunda çalışmasını sağlayarak, sağlık alanında daha güçlü bir gelecek inşa etmeye olanak tanıyor.
